Sunday, May 4, 2014

İnanılmaz Örümcek Adam 2 ( The Amazing Spider-Man 2)







                  Dramın bitmiyor be adam.











Sony'nin doğal olarak reboot ettiği Örümcek Adam serisi'nin 2. filmi vizyona geçtiğimiz hafta girdi. IMAX'de izlemesem öleceğim hastalığından muzdarip olduğum için bir 10 gün gecikmeyle en nihayetinde bugün gidip gördük. Çizgi-roman uyarlamarına ve özellikle Spidey'e olan ilgi/alakamdan ötürü coşku ve beklentiyle izlediğim bu 2 saati aşkın süreli yapım, ne yazık ki beklentilerimi karşılayamadı.

Gitmeden önce, filmi izlemiş olan ofis arkadaşlarıma, sonunda neler olduğunu sordum, aman dediler spoiler vermeyelim. Green Goblin, Gwen Stacy'i öldürüyor değil mi? diye sordum sonra, doğru soruyu sorunca tabii ki kayıtsız kalamadılar. Evet, ahanda size öküz gibi spoiler. Emastonreyiz ölüyor. Ama allahaşkına, Gwen Stacy'i bu filmde öldüreceklerini tahmin edemeyen, yukarıda paylaştığım resme ait sayıyı, o muhabbeti bilmeyen adam zaten çizgi-roman uyarlamasını neden izlesin?

İzleyecek olup da bu satırları okuyan okuyucu, senden de özür falan dilemiyorum.

Evet, ilk üçlemeyi tam 10 yıl sonradan takip eden yeni serinin bu ikinci bölümünde, Andrew Garfield aka Peter Parker, berbat saç traşıyla bütün film boyunca Emma Stone aka Gwen Stacy ile on/off bi aşk meşk olayları yaşıyor. Ne yazık ki bu izleyicide travma yaratabilecek düzeyde banal romantik haller filmin büyük bir bölümünü kapsıyor. Jamie Foxx, Electro'yu canlandırıyor ama pek bir olayı yok, teaser ve trailerdan ötürü benim çok daha karizmatik ve güçlü bir villian beklentim vardı açıkçası. Aslında bu filmin geneline, kötü yazılmış olan senaryodan ötürü yansımış. Olan biten dan dun gelişip ilerliyor. Sonunda da Gwen Stacy ölüyor evet. Bak işte, filmin en iyi çekilmiş, en güzel gerilimi yansıtan, ekol yeri de orasıydı. Artık Mary Jane'i bekliyoruz, 2 seneye görürüz umarım. Zaten Sinister Six'e de bağlayacaklar orası belli.

Aksiyon sahneleri, işte örümcek adamın Manhattan'da salındığı sahneler falan mükemmel. Şu zamana kadar izlediğim en iyi Örümcek Adam aksiyonu değil, ilk film çok daha iyiydi ama yıllar geçtikçe daha da inandırıcı hale geliyor görsel efektler. CGI çirkin durmamış yani, onu diyeyim.

Oyunculuklar fena değil. Dane Deehan, Harry Osbourne/ Green Goblin'i canlandırırken senaryoya kurban gidiyor mesela, en çok dikkatimi kendisi çekti. Emma Stone zaten ne yapsa ne dese iyi. Jamie Foxx da eh işte. Biz ne William Defoe'lar, Alfred Molina'lar görmüşüz.

Bu janra ait yapımların güzel OST'leri, score'ları olur aslında pek güzel. Danny Elfman ve Hans Zimmer ekol eserlere imza atmışlardır misal The Dark Knight, 90'lı yılların Batman'i gibi örnekler var. Ne yazık ki filmimizin böyle bir olayı yok, şarkı seçimleri de bence çok kötü ve manasızdı.

Çizgi-roman uyarlamaları, nerd ve geek'ler için yapılmıyor ve yapılmadı hiç bir zaman. O yüzden herkesi ya da die-hard fanları memnun etmek gibi bir dertleri yok bu yapımların. Örümcek Adam serisi zaten Box-Office'de yeni rekor kırsın diye yapılır hep, Broadway şovu bile var öyle düşünün. Yine de ilk film çok heyecanlandırmıştı beni, bu yüzden hayal kırıklığına uğradım desem yeridir.

Potansiyelini iyi kullanamamış bir yapım yani, insanın siniri bozuluyor izledikten sonra.

Naçizane Puanım: 4/10

Neden İzlenmeli: Salınan Örümcek-Adam sahneleri.

Bunları sevenler izlesin: Emma Stone, Örümcek-Adam, amerikan traşı(öyk)

Evde izlenir mi?  Arada uyuklatabilir, ciddiyim.

No comments:

Post a Comment